İnfaz ve Koruma Memurları ve Sendika

İnfaz ve Koruma Memurlarının yaşamakta oldukları zorlukları karşı karşıya kaldıkları hak mahrumiyetlerini her fırsatta dile getiriyoruz. Birçokları tarafından gardiyan olarak tanınan infaz koruma memurları, benzer işi yapan diğer memurlara göre bir çok haktan yoksun bırakılmış durumda. Devlet Memurları Kanunununa göre emniyet ve güvenlik sınıfına mensup olan polis memurları ve askeri personel, sendika kuramaz ve herhangi bir sendikaya üye olamaz! Emniyet ve güvenlik hizmetleri sınıfında olmayıp, icra ettikleri iş olarak bu sınıftan sayılan infaz ve koruma memurları da aynı kısıtlamayla karşı karşıya... Yani ceza infaz personeli infaz ve koruma memurları da aynı emniyet personeli ve askeri personel gibi sendikal faaliyetlerden men edilmiştir. İnfaz ve Koruma Memurları bununla birlikte emniyet ve askeriyede benzer işi yaptıkları iddia edilen memurlarla aynı haklara sahip değiller. Durum böyle olunca cezaevi personeli olan infaz koruma memurları haklı olarak; ya emniyet ve güvenlik sınıfına alınıp bu sınıfın haklarından ya da mensubu bulundukları genel idari hizmetler sınıfının haklarından yararlandırsınlmak istiyorlar.

İnfaz ve Koruma Memuru Nedir, Ne İş Yapar?

İnfaz ve Koruma Memurları cezaevlerinde çalışan güvenlik görevlileridir. Kamuoyunda gardiyan olarak bilinen bu memurlar maalesef doğru tanınmamaktadırlar. Haber sitelerinde ,gazetelerde çıkan haberlerde bu yanlış tanınmadan kaynaklı yanlış ve asılsız haberlerin kurbanı olmaktadırlar. İnfaz ve koruma memurları ile ilgili bir haber çıktığında aynı sebepten dolayı hep olumsuz şekilde anlatılmaktadırlar. Aynı sorun sinema televizyon sektöründe de geçerliliğini koruyor. Filmlerde eğer bir cezaevi sahnesi varsa ve ya hikaye cezaevinde geçiyorsa mutlaka cezaevi çalışanı gardiyan (infaz ve koruma memuru) birtakım yanlış işler peşindedir. Gardiyan... Rüşvetçidir! İşkencecidir! Vicdansızdır! ... Neredeyse otuz yıl önce adı değişmiş olmasına rağmen kamuoyunda bir türlü gardiyan olarak tanınmaktan kurtulamayan infaz ve koruma memurları, bu tür olumsuzluklarla da baş etmek zorundadır. Aslında şu anki ceza infaz sistemi ve bu sistemde görev yapan infaz ve koruma memurlarının, eskiden gelen gardiyan algısıyla uzaktan yakından alakası yoktur. Eğitimli, yardımsever, insancıl ve her şeyden önemlisi her özgür insanın bir mahkum,tutuklu adayı olduğunu bilen insandır. Bununla birlikte infaz ve koruma memurları, kanunlar gereği mahkemelerce cezalandırılan bireylerin ıslahının en iyi şartlarda gerçekleşmesi için gayret sarf eden, tutuklu ve hükümlülerin yeniden topluma kazandırılması için çalışan devlet memurudur. Kamuoyu tarafından yanlış tanınan bu memurlar aynı yanlış algı sebebiyle, benzer işleri yapan diğer memurlarla aynı sınıfta olmaktan ve onların yararlandığı sosyal haklardan mahrumdurlar. Başka bir yazımızda da bu konuyu ele almaya çalışacağız. Saygılar...

Üniforma Hastalığı

İnfaz Koruma Memuru Hilmi üniformanın ağırlığına daha fazla dayanamayarak bir anda fenalaşır ve cezaevinin kapısının önüne yığılır kalır. Bunu gören arkadaşları hemen onu apar topar hastaneye kaldırırlar. Hilmi’nin fenalaştığını öğrenen ailesi hemen hastaneye doluşur. Mustafa yaşlı gözlerle, hastanenin yoğun bakım ünitesinin camından abisi Hilmi’ye bakmakta olan doktorun yanına geldi. Ve: - Doktor bey, hasta benim abim. Ben Mustafa. - Merhaba Mustafa Bey. - Merhaba Doktor bey. Ağabeyim Hilmi’nin durumu nasıl? Doktor Hamdi biraz düşünür ve titrek bir sesle; - Allah’tan ümit kesilmez… Ama ümitsiz vaka gibi görünüyor. - Ümitsiz vaka mı? – Evet. Çok fazla yıpranmış…. Bunu bu denli yıpratan şey ne olabilir? Hayret! Doktorun bu sorusu üzerine Mustafa derin bir nefes çekerek titrek bir sesle anlatmaya başlar: - Doktor Bey! Ağabeyim küçükken hep üniformalı bir memur olmak isterdi. Defalarca polislik imtihanlarına girdi. Çok uğraştı, didindi fakat, fakat bir türlü başaramadı. Lâkin üniforma aşkı hiç dinmedi. YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ